Hackerların Gizemli Dünyasına Işık Tutuyoruz: İzlerken Sizi Şaşkına Çevirecek Hacker Temalı 15 Dizi ve Film

Meşhur bir oyuncu olan Jill’in internette yapılan bir çekiliş sonrasında hayranı ile yemek yemesi gerekir. Jill birinci başta yemeğe katılmak istemez. Hayranı ise Jill’in menajerine ulaşır ve ondan yardım alır. Jill’in her hareketini izlemeye başlayan Nick, bir mühlet sonra aslında Chord’un hedefinin çok farklı olduğunu ve kendisini de kullandığını fark eder.

Başrolde yer alan Emma Watson yani sinemadaki ismiyle Mae, Circle isimli şirkette işe girer. Şirketin kurucusu Mae’den bir deneye katılmasını istediğinde Mae için düş üzere başlayan iş hayatı değişmeye başlar. Şeffaflık konusunda üst seviyesi gösteren bu deney sonrasında farklı olaylar gerçekleşmeye başlar.

Yeni bir imal olan Silkroad’da karanlık ağ pazarının öyküsü anlatılıyor. 2011 yılında başlatılan bu karanlık ağın kurucusu FBI tarafından tutuklanarak ömür uzunluğu mahpusa mahkûm edilir.

İsim olarak kendini en fazla anlatan üretimlerden birisi katiyetle Hackers. 1995 üretimi olan Hackers, çokça aksiyon içeriyor. Angelina Jolie’nin de yer aldığı sinema, çocuk denilebilecek bir küme hackerın petrol şirketlerinin sistemine girmesini bahis alıyor. Akabinde gelişen çokça aksiyon sonucunda hareketli geçen sinema, çok büyük bir seyir keyfi vadetmese de kendi periyoduna nazaran hayli uygun.

Takedown sineması, 1980 ile 1990’larda yaşamış ve dünyanın en âlâ hackerı olarak bilinen Kevin Mitnick’i husus ediyor. Mitnick’in baş düşmanı tarafından kaleme alınmış kitaptan uyarlanan sinema, ünlü hackerın nasıl alt edildiğini izleyiciye aktarıyor. Yüksek maaşlarla siber güvenlik üzerine çalışan Mitnick, aslında dünyadaki bütün banka sistemleri ve güvenlik duvarlarını aşabilecek kapasiteye sahipti.

Eagle Eye birinci çıktığı vakitlerde şaşırtan derecede heyecan yaratan sinemalardan birisi. Sinema, bilinmeyen bir kaynaktan gelen buyruklara uymak zorunda kalan iki karakteri bahis ediyor. Her şey sıkıcı hayat sisteminde yaşayan ana karaktere bir telefon gelmesi ile başlıyor. Bütün internet ağına ve hatta trafik ışıklarına kadar her noktaya ulaşan bu kaynak, âdeta yapay zekâ üzere çabucak her şeyden haberdar oluyor. Bütün kameraları izliyor ve cep telefonlarını takip ediyor. Kaynak, karakterlerin hiçbir şeyi sorgulamalarına müsaade vermezken istediklerinin yapılması konusunda baskı uyguluyor.

En düzgün hacker sineması ya da üretimi olarak isimlendirilebilen bu belgesel, Cambridge Analytica skandalında yaşanan birçok olayı inceliyor. Birebir vakitte bu olayda yer alan şahısların rollerini anlatıyor. Hem gerçek olay hem yakın vakitte gerçekleşen bir skandal olması nedeniyle The Great Hack epeyce etkileyici. Üstelik internet ağı ve internette yer alan bilgilerimizin bize nasıl döneceğini öğrenmek açısından sarsıcı tesire sahip.

1983’te beyaz perdeye yansımış olan sinemanın en büyük özelliği, şimdi hacker ve yapay zekâ kavramı tam yerleşmemişken bu bahisleri işlemiş olması. Sinema, başarılı ve genç bir hackerın askerî bir üsse giriş yapması ile başlıyor. Sinemanın başrolünde ise Matthew Broderick ve Ally Sheedy oynuyor.

Filmde iki arkadaş kolejde bir arada okuyarak bilgisayar korsanı oluyor. Bu arkadaşlardan biri yeterli yolda ilerlerken oburu daha farklı formda karanlık yoldan tercihini yapıyor. Senaristliği ve yönetmeliği Phil Alden Robinson tarafından yapılan bu sinema, vaktinin en çok ses getiren üretimleri ortasında yer alıyor.

Eskiden epey başarılı ve hırslı bir polis olan John McClane artık eskisi üzere olmaz. Özel hayatındaki karmaşa, iş hayatının düzgün gitmemesi ve alkol üzere sorunları nedeni ile polis departmanında çalışmaz. Bu sebeple devlete bağlı bir siber güvenlik şirketinde bilgisayar korsanlarını takip etme işi yapar. Bir küme hacker, devletin merkez bankası sistemini hackler. Buradan milyonlarca dolar çalan kümesi yakalamak Bruce Willis tarafından canlandırılan McClane’nin üzerine kalır. Birebir vakitte eski bir hackerı da yanına alan McClane, hırsızların peşine düşer.

Film, Hannover bölgesinde yaşayan bir küme hacker ve 1989’da intihar ederek ölen genç bilgisayar korsanı Karl Koch’un gerçek öyküsünü husus ediyor. Çabucak her yerde 23 sayısı ile müsabakaya başlayan başrolümüz, araştırmaya başladıkça dünya çapında bir komplo ile karşı karşıya olduğunu anlıyor. Daha fazla bilgiye ulaşabilmek ismine arkadaşlarından da yardım alan Karl, global bilgi ağına bağlanmaya çalışıyor. Hükümet, ordu ve öbür devlet yapılarına erişmeye çalışan Karl, son olarak KGB’ye ulaşmaya karar veriyor.

Alman sinemasının başarılı üretimleri ortasında yer alan Who Am I, bilgisayar kurdu bir gencin global hacker çetesine katılma gayretini bahis alıyor. CLAY isimli bir kümeden istediği teklifi alan genç için bu teklif sonu olmayan bir yolun başlangıcı oluyor. Evvel Alman bilinmeyen servisi daha sonra Europol ile CLAY kümesinin başı belaya giriyor. Daha sonra farklı hacker kümelerinin da CLAY’ı rakip görmesiyle olaylar daha da karmaşık hâle geliyor. Başından sonuna kadar bir hacker sinemasından beklenen her şeyi veren bu imali izlemenizi tavsiye ederiz.

Filmin başkarakteri David’in 16 yaşındaki kızı kaybolur. Polise başvuran David, soruşturmadan rastgele bir sonuç elde edemeyeceğini anlayınca kendi başına internette arama yapmaya ve kızının arkadaşları ile görüşmeye başlar. David’in araştırmasıyla olaylar çok farklı yerlere masraf ve kızının tanıdığı üzere biri olmadığını fark eder.

Kült sinema denilince herkesin aklına birinci gelen üretimlerden olan Matrix, aslında bir hacker öyküsü. Başkarakterimiz bir yazılım güvenlik şirketinde çalışan, geceleri ise Neo ismi ile farklı hackerlık denemeleri yapan birisi. Daha sonra Matrix ile tanışan karakter, içinde yaşadığımız dünyanın yazılımlardan oluşan yapay bir yer olduğunu öğrenir ve bu dünyadan kurtarılır. Olayların devamında dünyayı ele geçirmiş olan robotlarla çetin bir uğraşa girişen Neo, ufkunuzu genişletecek bir dünyanın kapılarını size ortalar. The Matrix serisini izlemeyen varsa çabucak başlamasını öneririz.

Hacker öykülerinden bahsederken Mr. Robot’tan bahsetmemek olmaz. Mr. Robot, gündüzleri siber güvenlik işinde çalışan bir mühendis. Geceleri ise kanunsuz bir hacker olarak çalışır. Antisosyal ve genç programcı olan karakterimiz birebir vakitte sisteme karşı duruş stantlar. Bu sebeple kendisine bir hacker kümesinden çok uluslu bir şirketi çökertmek için teklif gelir. Eliot bu teklifi birinci başta cazip bulsa da daha sonra olayların hiç beklemediği üzere gittiğini fark eder. Ayrıyeten başrolün En Düzgün Drama Erkek Oyuncu Ödülü’ne sahip olduğunu belirtmeden geçmeyelim.