Giresun’un Bulancak ilçesinde eski nişanlısı Sıla Şentürk’ün (16) boğazını keserek öldüren Hüseyin Can Gökçek (21) için ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istendi.
Olay, 16 Şubat’ta Bulancık ilçesine bağlı Erikliman köyünde meydana geldi. Otelcilik ve turizm meslek lisesinde staj eğitimi için kurulan ortak WhatsApp kümesinde geçen yıl tanışan Hüseyin Can Gökçek ile Sıla Şentürk, bir müddet nişanlı kaldı. Ankara’da yaşadığı ve bir şirkette çalıştığı belirtilen Gökçek, ailesinin olmadığı bir gün Sıla’nın meskenine gitti.
İkili ortasında nişanın atılması ve tehdit argümanıyla yapılan hata duyurusu nedeniyle tartışma çıktı. Gökçek, Sıla’dan şikayetini çekmesini istedi. Sıla Şentürk ‘Şikayetimden vazgeçmeyeceğim’ deyince Gökçek, mutfaktan aldığı ekmek bıçağıyla kızın boğazını kesti.
Akıl sıhhati yerinde
Sıla kanlar içinde yerde yığıldı, Hüseyin Can Gökçek de olay yerinden kaçtı. Meskendeki dehşet anlarına şahit olan işitme ve konuşma engelli babaanne, zahmetle durumu komşularına söz ederek, yardım istedi. Komşuların ihbarıyla adrese polis ve sıhhat takımları sevk edildi. Sıhhat takımları, Sıla Şentürk’ün hayatını kaybettiğini belirledi. Cinayetten sonra taksiyle kaçan Gökçek, Ankara’ya gitmek için Ordu-Giresun Havalimanı’na geldi. Bilet kuyruğunda yakalanan Gökçek, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Espiye Kapalı Cezaevi’ne konulan Hüseyin Can Gökçek, soruşturma kapsamında akıl sıhhatinin yerinde olup olmadığının tespiti için Samsun Ruh Sıhhati ve Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi. Muayene sonrası Gökçek için ‘akıl sıhhati yerinde’ raporu düzenlendi. Rapor, soruşturmayı yürüten Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
“Ceza indirimi uygulanmasın”
Olayla ilgili Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma da tamamlandı. Gökçek hakkında, ‘canavarca hisle taammüden çocuk öldürme’ hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Giresun 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede Gökçek hakkında cezai indirimde bulunulmaması da istendi. Gökçek’in iddianamede yer alan tabirinde, ‘Nereye, ne halde vurduğumu hatırlamıyorum. Bıçağın birinci neresine geldiğini bilmiyorum’ dedi.
