Meclis’e sunulan yıllık ekonomik raporda, enflasyonda yükselişin nedenleri ortasına ‘asgari ücret’ de girdi.
Son günlerde minimum fiyat tartışmaları yılsonu yaklaşması nedeniyle hızlanmaya başladı. Yılsonunda eriyen fiyatlar için artış beklentisi canlanırken, minimum fiyata ve onu örnek alan maaşlara ne kadar artırım geleceği merakla bekleniyor.
Bütçe görüşmelerinde takvim artık geri saymaya başladı. Meclis’te komiteler sonrası 2024 bütçesi görüşülecek.
Bu ortamda bütçeyle birlikte Meclis’e sunulan yıllık ekonomik raporda, 2023 yılındaki Türk Lirası’nın bedel kaybında tesirli olanlar içinde,
-
ücret ve vergi ayarlamaları,
-
maliyet istikametli baskıların artması,
-
gıda ve güç fiyatlarındaki yükseliş,
-
talebin erkene çekilmesi,
-
hizmet fiyatlarındaki yüksekliğin katılaşması
gibi gelişmeler sayıldı.
Yılın birinci ayında yüzde 57,68 olan TÜİK TÜFE’de “döviz kurunda yaşanan gelişmelerin birikimli tesirlerine ek olarak taban fiyat ve yüksek seyreden besin fiyatlarından etkilenen hizmet kümesi fiyatlarındaki yükseliş” etken sayılmıştı.
Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır haberine nazaran, temmuz ayında aylık bazda rekor kıran TÜFE için de yıllık oranın yüzde 47,83 olmasına açıklama olarak, ‘Asgari fiyat artışının yanı sıra vergi ayarlamaları ile yönetilen/yönlendirilen kalemlerdeki fiyat artışları ile TL’deki kıymet kaybı tesirli olmuştur’ denildi.
Raporda, üretici fiyatları enflasyonu (Yİ-ÜFE) için de artış nedenleri olarak, “asgari ücret” ibaresi şu formda geçti:
Yıllık üretici fiyatları enflasyonu, güç emtia fiyatlarındaki görünümle uyumlu olarak düşüş kaydederken kur gelişmeleri ile minimum fiyat artışlarının maliyet taraflı baskıları kuvvetlendirmesiyle yükseliş eğilimini sürdürmektedir. Yılın üçüncü çeyreğinde ise yurtiçi üretici fiyatları yıllık enflasyonu, kur gelişmeleri ve minimum fiyat ayarlamaları kaynaklı maliyet istikametli baskılarla yükseliş eğilimine girerken güç fiyatlarındaki baz tesiri üretici fiyatlarındaki artışı sonlandırmıştır.
TCMB’nin son Para Siyaseti Şurası (PPK) Toplantı Özeti’nde de Enflasyon Gelişmelerinde de fiyat artışlarına değinilmişti:
Enflasyon, temmuz ve ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleşmiştir. Yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılık devam ederken, petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulma enflasyonda ek üst taraflı baskı oluşturmaktadır… Bu gelişmede, vergi ve yönetilen-yönlendirilen fiyatlardaki ayarlamaların temmuz ayından sarkan tesirlerinin yanında, Türk lirasındaki bedel kaybı ve fiyat artışlarının gecikmeli tesirleri ile global güç fiyatlarındaki yükseliş ve hizmet fiyatlarındaki katılık tesirli olmuştur.
