80’lerin Ruhunu Taşıyan ve Synthwave Atmosferiyle Gönlümüzde Taht Kuran 10 Şahane Oyun

Synthwave müzikler eşliğinde hiç durmadan parkur yaptığımız Ghostrunner, düşmanların bizi tek vuruşta alt edebildiği zorlayıcı düzeyler sunuyor. Başarılı görselliği ve insanın içini kıpır kıpır eden müzikleriyle Ghostrunner’ı siberpunk tipinin hayranlarına şiddetle öneriyoruz.

Neon estetiği ve synthwave müzikleriyle bizi bizden alan OutDrive’da oyuncuların sibernetik kalbi otomobile bağlanmış yaralı bayanı hayatta tutması gerekiyor. Yolun hiç bitmeidği OutDrive’da neon kentlerin ortasından geçerken gazı hiç kesmemeli ve bayanın ömür takviyesini daima yüksek tutmalısınız.

Oyun dünyasının klasiklerinden olan Hotline Miami’de çeşitli yerleri kan kırmızısına boyuyor, sonu gelmeyen efsanevi müzikler eşliğinde aksiyonunun doruğuna varıyoruz. Yalnızca müzikleriyle bile gönlümüzü fetheden Hotline Miami serisine bir talih vermenizi öneriyoruz.

Furi’de yıllar süren esaretten kurtulmuş bir karaktere hayat veriyor, birbirinden zorlayıcı düşmanların karşısında kılıcımızı kuşanıyoruz. The Toxic Avenger üzere dev isimlerin yer aldığı müzik listesi ise gücümüze güç katıyor ve öfkemizi üst düzeye taşıyor.

Synthwave ve retrowave üzere müzik ve sanat akımları siberpunk ismindeki bilim kurgu alt çeşidiyle el ele yürür. Elbette tıbbın direkt ismini taşıyan Cyberpunk 2077 de bugüne dek gördüğümüz en synth oyunlardan biri olarak öne çıkıyor.

Cyberpunk 2077, Neuromancer ile başlayan ve Blade Runner ile filizlenen siberpunk tipinin ismini taşıyor ve distopik geleceği başarılı bir biçimde tasvir ediyor.

Narita Boy’da oyuncular oyun dünyasının içine seyahat ediyor ve Dijital Krallık’ı kurtarmak için Tekno-kılıç’ı elde etmeye çalışıyor. Dayanılmaz görselliğiyle 80’lerin arcade oyunlarını tekrar karşımıza çıkan Narita Uzunluk, sunduğu nostaljik macerayla sizi unutulmaz bir metroidvania serüvenine davet ediyor.

VR seti olanların katiyen kaçırmaması gereken Synth Riders ise retrowave parçalarınn gerisi gerisinin kesilmediği bir ritim oyunu olarak öne çıkıyor. Sanal gerçeklik sistemine sahip olan oyunculara şiddetle önerdiğimiz üretimin müziklerine keman virtüözü Lindsey Stirling eşlik ediyor.

Doğrudan cinsin ismini taşıyan Retrowave ise oyuncuları hiç yaşanılmamış 80’lere götürüyor. Periyodun en havalı araçlarını palmiye ağaçlarının ve parlak kentlerin ortasında sürüyor, sonsuz otobanda drift yaparak puan toplamayı maksat ediniyoruz. Dayanılmaz müziklerin eşlik ettiği üretimde synthesizer sesiyle mest olmamak mümkün değil.

Katana ZERO’da hayat verdiğimiz samuray ise kulaklık takarak çeşitli retrowave modüller dinlerken karşısına çıkan herkesi kılıçtan geçiriyor. Bu süreçte kendi kimliğine dair bir seyahate çıkan samurayımız, müzik listesinden synthesizer sesini; kılıcından da düşman kanını eksik etmiyor.

Bizce Far Cry serisinin en başarılı halkası olan Far Cry 3: Blood Dragon ise nükleer bombaların atıldığı 2007 yılında 80’lerin aksiyon sinemalarını aratmayan bir macera vadediyor. Power Glove tarafından yapılan müzikler ise oyunun ağzından lazer püsküren ejderlerle dolu dünyası tarafından tekrar tekrar büyülenmemizi sağlıyor.

Yıllardır heyecanla devamını beklediğimiz imal synthwave/retrowave cinsinin severlerinin gönlünde taht kurmayı başardı.